Sinop’ta güneş panellerinden elde edilen elektrik ile elektrikli araçları şarj edilebilen sistem kuruldu.

Sinop’ta kestane hasadı başladı Sinop’ta kestane hasadı başladı

Türkiye’de TOGG ile birlikte hareketlenen elektrikli araç piyasası hem ülke içinde hem de dünyada giderek büyüyor. En öncelikli mesele ise şarj imkanı ve süresi. Doğru bir hesaplama ve yatırımla güneş enerjisi de ihtiyaç duyulan enerji ve şarj için alternatifler arasında. Sinop Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Dr. Öğretim Üyesi Serkan İşcan da hayata geçirdiği proje ile güneş panellerinden elde edilen elektrik ile elektrikli araçların şarj edilebilen sistem kurdu. Üniversitenin kampüs alanında kurulan istasyonda TOGG şarj edildi.

Öğretim Üyesi Serkan İşcan, amaçlarının sürdürülebilir enerji kaynaklarını etkin bir şekilde kullanarak elektrikli araçları çevre dostu bir şekilde şarj edebilmesini sağlamak olduğunu belirterek, “Projemizin amacı yenilenebilir enerji destekli elektrikli araç şarj istasyonunu geliştirmek ve bunların yönetimini sağlamak. Kendimiz bir prototip geliştirdik. Projemiz öncelikle 4 aşamadan oluşuyor. Bu ilk aşamasını burada gerçekleştirmiş bulunuyoruz. İlk aşamada biz öncelikle alternatif akım AC1 şarj istasyonu geliştirdik. Bu şarj istasyonu 10 saatten 2 saate kadar aracın şarjını düşürebiliyoruz. Bu şarj yöntemi ile aynı zamanda şebeke etkileşimi ile birlikte aynı zamanda şebeke ile birlikte her üçünü birlikte izliyoruz. İzlediğimiz verilerden elde ettiğimiz bilgiler neticesinde ikinci aşamaya geçeceğiz. İkinci aşamamız depolama sistemleri üzerine olacak. Yani güneşten kullanmadığınız veya fazla elde ettiğimiz enerjiyi depolama sistemlerinde uygulayacağız. Bazı kullanıcının şarj talebine göre veya aracın durumuna göre kilometresine göre, menziline göre bunları ayarlayacağız. 3 aşamada biz yine akıllı şebekelerle iletişim halinde olacağız. Akıllı şebeke modeli ülkemizin özellikle 2030’a kadar hızlı bir şekilde gelişmesini öngören bir model. Bu modelde dağıtık üretim dediğimiz bir sistem var. Dağıttım üretim öncelikle yenilenebilir enerji kaynaklarıyla birlikte üretimin şebekeye dahil edilmesi bazı sorunları da yanında getiriyor. İşte elektrikli araçlar daha çok üretim yenilenebilir enerji teknolojileri bir arada olduğunda bu sistemde hem üretimi yönetilmesi gerekiyor. Biz bunun yönetim noktasına çalışmış olacağız 3. aşamada. 4. aşamada ise tüm sistemin akıllı şebekenin yapay zeka modeliyle yönetime odaklanacağız. Tüm bu sistemlerin ülkemize özellikle 2030 ve 2053 iklim değişikliği planına uygun bir vaziyette enerji dağıtım üretim tarafında katkılar sağlamayı hedefliyoruz. Aynı zamanda öğrencilerimize burada eğitimlerimizi sürdürüyoruz, öğrencilerimize bir uygulama mekanında oluşturmuş bulunuyoruz. Sanayiye katkımız devam ediyor” dedi.

Kaynak: iha